Ülkemizde son yapılan araştırmalarda her 3 bayandan 1’inin hiç jinekolojik muayene yaptırmadığı gözlemleniyor. Ancak kadın kanserlerinin büyük çoğunluğuna nizamlı denetim ve taramalar sayesinde erken evrede teşhis konulabiliyor.
Dünya’da en sık görülen ve alaka sırasında ağrı, alışılmışın dışında renk ve kokudaki akıntı, pelvik bölgede sızı, ağrı ve bacaklarda şişlik üzere bulgularla kendini gösteren rahim ağzı kanserine erken evrede teşhis konulması durumunda, erken tedavi ile olumlu sonuçlar alınabiliyor. En kıymetli basamak olan rutin doktor kontrollerini ertelememek hastalığın öncesi ve sonrasında uygulanacak tedavi gidişatına olumlu istikamet veriyor. Rahim ağzı ve başka bayan kanserlerinden korunma yahut erken evrede teşhis alınabilmesi için bayanların adet sistemlerini denetim etmeleri, adet periyotlarında gerçekleşebilen değişimleri gözlemlemeleri, varsa vajinal akıntılarını da sık sık denetim etmeleri ve bu durumu uzman bir doktor ile paylaşmaları oldukça kıymetli olabiliyor. Rahim Ağzı Kanseri açısından sistemli olarak HPV testi yahut Pap Smear testini yaptıran bayanlarda erken teşhis ile başarılı sonuçlar sağlanabiliyor. Memorial Diyarbakır Hastanesi Doç. Dr. Mehmet Şükrü Budak, rahim ağzı kanseri ve tedavi süreci hakkında bilgi verdi.
Görülme sıklığı artan lezyonlar asosyalliğe neden olabiliyor
Ülkemizde yapılan ulusal rahim ağzı kanseri tarama programı sayesinde, her geçen gün daha fazla sayıda tarama testi sonucu müspet çıkan hasta kolposkopiye yönlendirilmektedir. Rahim ağzındaki lezyonlara 20’li yaşlardan itibaren teşhis konulmaktadır. Rahim ağzı lezyonlarında bakılan değerli faktörler; hastanın yaşı, lezyonun derecesi, çocuk sahibi olup olmama isteği ve nizamlı denetimlerin hangi sıklıkla gerçekleştirildiği olabilmektedir. Kişi açısından epeyce yıpratıcı olabilen bu süreçler hem ruhsal olarak hem de toplumsal açıdan bayanları etkileyebilmektedir. Vajinal kanama, vajinal akıntı, akıntıya eşlik eden makus koku üzere belirtileri taşıyan bayanlar bazen toplumsal ortamlardan uzaklaşma isteği taşımaktadır. Ekseriyetle bu şikayetlere sahip bayanlarda doktor kontrollerini ihmal etmelerinden ötürü var olan bir kanser ilerleyebilmektedir. Bu durumda ilerleyen kanser öteki organlara da yayılıp, tedavi bahtı azalabilmektedir.
Belirtiler evre hakkında bilgi verebiliyor
Rahim ağzı kanserinde, kanserin evresine nazaran belirtiler değişebilmektedir. Erken evrede geçemeyen vajinal akıntı, makûs koku, vajinal akıntı, orta kanama, bağlantı sonrası kanama, uzamış kanamalar üzere şikayetler olabilirken, ilerleyen hastalık evresinde ise karın alt bölgesinde ağrı, sırta vuran ağrı, akıntı ve kokuda artış, vajinal kanamada artış, işeme ve dışkılama alışkanlıklarında değişiklik, bacaklarda şişlik ve ağrı olabiliyor. Tüm kanserlerde olduğu üzere, bayan kanserlerinde de erken evrede teşhis konulması durumunda tedavi ile âlâ sonuçlar elde etmek mümkün olabilemektedir. Nizamlı olarak yıllık bayan doğum muayenesini olmak erken teşhis ve tedavi süreçlerinin başlatılmasında hayati kıymet arz etmektedir. Bu nedenle sistemli denetimlerin yapılması bayan sıhhati açısından gereklidir.
Erken teşhis ile tedavi bahtı çok yüksek
Rahim ağzı kanseri ekseriyetle orta yaşlardan sonra ortaya çıkabilmekte, erken evrelerde teşhis konulup tedavi edilmesi durumunda yüksek düzgünleşme oranları göstermektedir. Rutin denetim yahut olağan dışı şikayetler sonucunda, doktora başvuran bayanlarda rahim ağzı görsel olarak değerlendirilmekte, tarama emelli Smear yahut HPV testi alınmaktadır. Smear yahut HPV testinin olumlu çıkması, rahim ağzında görsel kuşkulu alan olması durumunda Rahim Ağzı Kolposkopi aygıtıyla ile incelenmektedir. Kolposkopi süreci esnasında gerekli görülürse rahim ağzındaki kuşkulu alanlardan biyopsi alınmaktadır. Biyopsilerin patolojik olarak incelenmesiyle, erken evrede teşhis edilebilen kanserlerde çoklukla cerrahi tedavi ile başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Bu nedenle erken teşhis epeyce önemlidir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
