Üniversite imtihan sonuçlarının açıklanmasına sayılı günler kala, gençler yalnızca hangi kısmı seçeceklerini değil, o kısmın, mezun olduktan sonra nasıl bir meslek imkanı sunacağını da düşünüyor. Bu noktada öne çıkan en kıymetli başlıklardan biri üniversite-sanayi iş birliği. Zira günümüz dünyasında bir diplomayı kıymetli kılanlardan biri de onu veren üniversitenin kesimle birleşme gücü.
Üniversite-Sanayi İş Birliği Ne Anlama Geliyor?
Üniversite-sanayi iş birliği; üniversitelerde üretilen bilginin, yapılan araştırmaların ve yetiştirilen gençlerin gücünün iş dünyasının gereksinimleriyle buluşmasıdır. Genç bir öğrenci, derslikte öğrendiği teoriyi gerçek bir üretim çizgisinde, bir Ar-Ge laboratuvarında, bir klinik araştırmada, bir teknoloji geliştirme ofisinde tecrübeye dönüştürür. Böylelikle iş dünyasının gerçek kurallarına adım atmadan evvel, neyle karşılaşacağını bilerek mezun olur.
Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ece Ceylan Baba bu noktayı şöyle özetliyor:
“Günümüzde iş dünyasının gençlerden beklediği en değerli şey: Yalnızca bilgi değil, o bilgiyi alanda uygulama yeteneği. Üniversiteler gençleri gerçek hayatla, iş dünyasıyla ve milletlerarası arenayla buluşturmak zorunda. Bu köprü gençlerin geleceğe hazır olarak girmesini sağlıyor.”
Sanayi ile İşbirliği Yapılan Alanlardan Örnekler
- Mühendislik Fakültesi öğrencileri, otomotivden savunma sanayiine, yapay zekadan güç teknolojilerine kadar pek çok dalda prototip tasarlıyor, saha testlerine katılıyor, üretim çizgilerinde gerçek vakitli proje idaresi tecrübesi kazanıyor. Ayrıyeten kimi kısımlarda robotik, otonom araç sistemleri, sürdürülebilir güç tahlilleri üzere ileri teknoloji odaklı Ar-Ge projeleri yürütülüyor.
- Mimarlık ve İç Mimarlık kısımları, tasarım ofisleri ve inşaat şirketleriyle birlikte kentsel tasarım, yeşil bina uygulamaları ve onarım projelerinde öğrencileri direkt alana çıkarıyor. Böylelikle öğrenciler tasarım çiziminden uygulama ayrıntısına kadar tüm süreci gerçek projeler üzerinden deneyimliyor.
- Genetik ve Biyomühendislik öğrencileri, biyoteknoloji ve ilaç şirketleriyle birlikte aşı, ilaç geliştirme, gen tedavisi üzere kritik alanlarda laboratuvar araştırmalarına katılıyor. Birtakım projelerde öğrenciler hücre mühendisliği, DNA dizileme, biyolojik bilgi tahlili üzere ileri teknikleri direkt firma gruplarıyla birlikte uyguluyor.
- Diş Hekimliği, Eczacılık ve Sıhhat Bilimleri Fakülteleri, memleketler arası medikal aygıt üreticileri, hastaneler ve ilaç firmalarıyla iş birliği içinde klinik araştırmalar yürütüyor; eser geliştirme, klinik test, hasta güvenliği süreçlerinde öğrenciler etkin rol alıyor. Kimi programlarda öğrenciler, AR-GE merkezlerinde yeni tedavi protokollerinin hazırlanmasına dayanak oluyor.
- Hukuk, İşletme, İktisadi ve İdari Bilimler, Bağlantı Fakülteleri öğrencileri, hukuk ofisleri, medya ajansları, finans kuruluşları ve memleketler arası danışmanlık firmalarıyla ortak çalışıyor. Öğrenciler gerçek dava belgeleri üzerinde araştırma yapıyor, medya planları hazırlıyor, pazarlama raporları sunuyor, finansal tahlil ve piyasa araştırmalarına katkı sağlıyor.
- Görsel Bağlantı Tasarımı, Endüstriyel Tasarım üzere yaratıcı alanlar, markalarla iş birliği yaparak eser tasarımı, ambalaj geliştirme, kullanıcı tecrübesi (UX) projelerinde öğrencilere portföy geliştirme ve sunum hünerleri kazandırıyor.
- Gıda Mühendisliği ve Beslenme alanları, besin üretim firmalarıyla ortak kalite denetim, eser geliştirme, hijyen ve sürdürülebilir üretim projelerinde yer alıyor. Öğrenciler üretim tesislerinde numune alma, tahlil ve AR-GE süreçlerinde birebir saha pratiği ediniyor.
Prof. Dr. Ece Ceylan Baba bu çeşitliliğin değerine şu sözlerle dikkat çekiyor:
“Fakülteden fakülteye değişen bu iş birlikleri, gençlerimize yalnızca bir alanda değil, disiplinler ortası düşünebilme ve farklı bölümlerde yetkinlik kazanabilme fırsatı veriyor. Mezunlar yalnızca bir diplomayla değil, gerçek proje deneyimi, saha bilgisi ve dalda kurdukları güçlü ağlarla mezun oluyor. İşte bu yüzden, tercih devri yaklaşırken gençlerin bir kısmı seçmek kadar, o kısmın iş dünyasıyla kurduğu köprüleri de araştırması çok önemli!”
Genç Teşebbüsçüler İçin Destek
Üniversite-sanayi iş birliğinin bir öbür yüzü de girişimcilik. Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ece Ceylan Baba bu durumu şöyle tabir ediyor: ‘Biz gençlerin iş kurabilen bireyler de olmasını istiyoruz. Üniversite, endüstriyle el ele verdiğinde genç fikirler yalnızca hayal olarak kalmıyor, gerçeğe dönüşüyor. Üniversitelerin kuluçka merkezleri sayesinde öğrenciler, kendi iş fikirlerini projeye dönüştürüp yatırımcılarla buluşturabiliyor.’
Stajla Sınırlı Kalmıyor
Üniversite-sanayi iş birliği, kolay bir stajdan ibaret değil. Bugün binlerce öğrenci, sırf staj yapmakla kalmıyor; bir üretim çizgisinde, bir prototip dizaynında, bir klinik araştırmada, bir danışmanlık evrakında gerçek proje yürütüyor. Kesim uzmanları gençlere mentorluk ediyor, proje raporu hazırlanıyor, alanda sorun çözülüyor. Böylelikle öğrenci, bir iş ilanına başvurduğunda, yalnızca “Diploma” değil, “Deneyim” sunuyor.
Prof. Dr. Ece Ceylan Baba bu gerçeğe dikkat çekiyor: “Gençler artık iş görüşmesine ‘Ben ne biliyorum?’ diye değil, ‘Ben neler yaptım?’ diye çıkmalı. Üniversite bunu sağlıyorsa, diploma gerçek kıymet kazanıyor.”
Sektör Kazanıyor, Gençler Kazanıyor, Ülke Kazanıyor
Üniversite-sanayi iş birliği, yalnızca öğrenciye değil, iş dünyasına da taze yetenek, yeni fikir ve dinamizm sunuyor. Sanayi, üniversitelerden direkt bilgi, proje ve genç beyin takviyesi alıyor. Bu iş birliği ülkenin Ar-Ge kapasitesini, teknoloji üretme suratını ve rekabet gücünü artırıyor.
Rakamlarla Sanayi İşbirlikleri
Üniversiteler, ulusal/uluslararası şirketler, organize sanayi bölgeleri, teknoparklar, Ar-Ge merkezleri, sektörel derneklerle iş birliği protokolleri imzalayarak öğrencilerin sınıf dışı öğrenme imkanlarını güçlendiriyor.
Prof. Dr. Ece Ceylan Baba birtakım şimdiki bilgiler paylaşıyor:
- Üniversitemizde her yıl 2500’den fazla öğrenci, yalnızca derslikte değil; gerçek üretim alanında, laboratuvarlarda ve firma ofislerinde yürütülen ortak projelerde etkin rol alıyor.
- 50’nin üzerinde firma, staj, proje, uygulamalı eğitim ve saha çalışması protokolleriyle öğrencilere gerçek iş dünyası tecrübesi sunuyor.
- Son üç yılda 50’ye yakın öğrenci teşebbüsü, üniversitelerin kuluçka merkezlerinde fikirden esere dönüşerek yatırım dayanağı aldı ve şirketleşme bahtı buldu.
- Ayrıca birçok fakültede öğrenciler, dal başkanlarıyla birlikte prototip geliştirme, klinik araştırma, yapay zeka uygulamaları, güç verimliliği çalışmaları, tasarım projeleri üzere alanlarda da ortak Ar-Ge faaliyetlerine katılıyor.
- Hukuk, işletme, bağlantı üzere alanlarda ise öğrenciler, daldaki danışmanlık firmaları, hukuk ofisleri ve medya kuruluşlarıyla gerçek evraklar, saha raporları ve müşteri projeleri üzerinde birebir uygulama talihi yakalıyor.
Prof. Dr. Ece Ceylan Baba tabloyu şöyle özetliyor: “Gençlerimiz için asıl fark yaratan, bilgiyi yalnızca teoride öğrenmek değil, gerçek iş ortamında alana taşımaktır. Üniversite-sanayi iş birliklerinin gençlerimizin geleceğe donanımlı hazırlanmasındaki rolü çok değerlidir.”
Geleceğin Anahtarı Sanayi İşbirliğinde
Üniversite tercihi, artık yalnızca bir kısım değil, bir gelecek planı demek. Gençler ve aileler, üniversitenin hangi laboratuvarlarla, hangi sanayi kuruluşlarıyla, hangi sektörel ağlarla bağ kurduğunu kesinlikle araştırmalı.
Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ece Ceylan Baba kelamlarını şöyle tamamlıyor: “Diploma, bilgiyle, uygulamayla ve iş dünyasıyla birleştiğinde bedel kazanıyor. Üniversite-sanayi iş birliği gençlerimizin geleceği için kıymetli bir anahtar.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
