Bu yıl “Anadolu Mayası” temasıyla 15. sefer kapılarını açan Memleketler arası Kitap Fuarı’nda İzmit’in tarihi de masaya yatırıldı. Cumhuriyet ve İzmit’i konuşan Gazeteci-Yazar Mustafa Küpçü ve Müellif Lale Tığ, eski İzmit ve yeni İzmit ortasındaki farkları yaşadıkları anılarla aktardı.
“İZMİT VE CUMHURİYETİ FARKLI DÜŞÜNEMEYİZ”
Karamürsel Alp Salonu’nda gerçekleşen söyleşide kelamı birinci alan Müellif Mustafa Küpçü, eski İzmit’i anlattı. Şimdiki kent yaşantısının eskiye oranla her manada değiştiğini aktaran Küpçü, “İzmit’teki musiki derneği İzmit’teki sivillere de açıktı o vakitler. Bizim konutumuzda her cumartesi akşamı musiki gecesi düzenlenirdi. Gerisinden çaylar içilir ve tombala oynanırdı. Anneannem tarladan çıkmazdı. Eserini alır ve komşularla paylaşırdı. Ne annem ne babam bana ve kardeşime bir fiske vurmadı. Kimseye ziyanımız dokunmadı. Kendi çocuklarımızı da bu türlü büyüttük. Cumhuriyet periyodunu çok yeterli hatırlıyorum. Cumhuriyet ve İzmit’i başka düşünemeyiz” dedi.
“ŞAPKAYI ELEŞTİRENLER YIRTIK PANTOLON GİYİYOR”
O devrin okul yıllarından da örnekler veren Küpçü, “Bizim devrimizde öğretmenlerimiz yalnızca üst seviye bürokrasinin resmi etkinliklerinde kullanılan kutu üzere şapka giymezlerdi. Fötr şapka takar ve kravat giyerdi. Türkçe’yi askerde öğrenmiş büyük babam bile fötr şapka takardı. Şapkayı eleştiriyorlar ancak kültür emperyalizmi ile bize moda diye bir şeyleri yutturuyorlar. Kimi gençleri görüyorum yırtık pantolon giyiyorlar. Onlara acıyor ve üzülüyorum. 21. yüzyılda bizi en çok tehdit eden şey güçlü olanların bize silah ve şantaj yoluyla bir şeyler yaptırmaya çalışmasıdır” diye konuştu.
“İZMİT, İSTANBUL’UN ZARAFETİNİ TAŞIRDI”
İzmitli Muharrir Lale Tığ da İzmit’te Cumhuriyet’in halk üzerinde bıraktığı tesirleri aktararak, “Ben Taş Mektep’te okudum. Orası eski bir ruhban okuluymuş. Sonra Necati Bey İlkokulu’na geçtim, o da ruhban okuluymuş. Bu türlü kültürel geçmişi olan Cumhuriyet’in değerli okullarında okuduk. Halk bilgili ve görgülüydü. Nerede ne giyeceğini, nasıl konuşması gerektiğini bilen saygılı insanlardı. İstanbul zarafetini taşıyan bir kentti. Şimdiki kent imgesiyle 60 yıl evvelki ortasında büyük fark görüyorum. Hocalarımız son derece düzgün giyiniyorlardı. Cumhuriyet’in ve Atatürk’ün tesirlerini büyük oranda görüyordum” dedi.
“ESKİDEN BAYRAK İSTEKLİ OLARAK ASILIRDI”
Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkemiz için çok değerli bir figür olduğunu belirten Tığ, “Atatürk, 4 bin kitap okumuş 6 lisan öğrenmiş bir başkan. Türk ulusuna bir mucize olduğunu düşünüyorum. Ömrünün büyük kısmını asker olarak geçirmiş bir önder tıpkı vakitte dünyanın en şık lideri unvanına da sahip. Bütün ulusal bayramları Atatürk Anıtı’nda kutluyorduk. İzmit’i İzmit yapan en değerli heykellerden biri. Birçok kimse bilmiyor. Bu bizim ayıbımız. İzmit’te sokaklar ve meskenler bayraklarla donatılırdı. Artık bayrak asalım diye anons ediliyor lakin o vakit anons edilmeden herkes istekli olarak bayrak asardı” diyerek eskiye olan hasretini lisana getirdi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
