“Sürdürülebilir Bir Akdeniz İçin Kültür ve Ekolojik Dönüşüm İzmir Sempozyumu”, Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde başladı. İki gün sürecek sempozyumun finalinde, İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay’ın da iştirakiyle “Akdeniz Kültür ve Ekoloji Kentleri Manifestosu” imzalanacak. Açılış merasiminde konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, “Bu manifesto bize daha düzgün bir dünya yaratma seyahatimizde rehberlik edecektir” dedi.
Fransa Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Avrupa ve Dışişleri Bakanlığı Yerel Yönetimler Dış Aksiyon Delegasyonu (DAECT) hibesinden yararlanan “Kültürle İşlenmiş Bölgeler / Cultivated Territory” projesi kapsamında düzenlenen “Sürdürülebilir Bir Akdeniz İçin Kültür ve Ekolojik Dönüşüm İzmir Sempozyumu” Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde başladı. Tertip, AVİTEM (Sürdürülebilir Akdeniz Kent ve Bölgeleri Ajansı) liderliğinde; İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kaç Côte d’Azur Metropolü, Vitrolles Belediyesi ve Korsika Kolektifi iş birliğiyle hayata geçirildi. Açılış merasiminde; İzmir Fransız Kültür Merkezi Müdürü Juliette Bompoint, Nice Belediye Lider Yardımcısı ve AVİTEM Başkanı Agnès Rampal, Vitrolles Belediye Lideri Loïc Gachon, AVITEM Genel Müdürü Büyükelçi François-Xavier Leger ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay konuştu.
“Dönüşüm gayretimizin merkezine kültürü koyuyoruz”
Açılış merasiminde yaptığı konuşmada Kültürle İşlenmiş Bölgeler Projesi’ne ait bilgiler veren Okyay, projeyle Akdeniz kentlerinin kültür aracılığıyla ilgilerini sorgularken doğal mirasa sahip çıkılmasına çaba edildiğini belirtti. Prof. Okyay, “Çoklu krizler çağındayız. Başta iklim krizi olmak üzere, çatışmalar, teknolojinin ve bilhassa yapay zekânın getirdiği belirsizlikler ve eşitsizlikler. Her geçen gün güvensizlik artıyor. Meğer hem günümüz insanları hem de gelecek kuşaklar için daha adil ve sürdürülebilir bir gelecek istiyoruz. Yakın vakitte hepimizi etkileyen pandemi, bize dayanışmanın ne kadar kıymetli olduğunu bir sefer daha hatırlattı. Bu proje ile bizler dayanışıyoruz; mahallî hareketlerle global eğilimleri birleştiren, insanlara ve gezegene itina gösteren ve herkes için eşit haklar ve fırsatları garanti eden bir dönüşüm için çalışıyoruz. Bu dönüşüm gayretimizin merkezine de ortak ve farklı tarafları ile kültürümüzü koyuyoruz. Zira, kültürü, sıkıntılarımızın tahlilinde her vakit en tesirli bileşenlerden biri olarak görüyoruz. Zira, kültür, muhafazamız gereken ortak bir eserimiz ve varoluşumuzun izidir. Kültür, ortak noktaları keşfetmemizi sağlarken, farklı öykülerden de beslenir. Bizlerin o kıssalardan ilham almamızı, diğerlerinden öğrenmemizi sağlar; yeterlilik, güzellik, hoşluk ve şefkati getirir. Tam da bu nedenle kültürel çeşitlilik her vakit insan hakları ve temel özgürlüklerle el eledir. Hiç kimseyi geride bırakmamanın garantisidir” dedi.
“İmzalanacak manifesto rehberlik edecek”
Akdeniz kültürünü merkeze koyan projenin kültürel yaşama iştiraki, yaratıcılığı, çeşitliliği, mirası, bilgiyi ve kültürel hakları hem bugünün hem de geleceğin temel öncelikleri olarak benimsediğini aktaran Prof. Okyay şunları söyledi:
“İnanıyorum ki, Kültürle İşlenmiş Bölgeler Projesi paydaşları ile birlikte imzalayacağımız manifesto bize daha uygun bir dünya yaratma seyahatimizde rehberlik edecektir. Projeyi hayata geçiren AVITEM takımına ve Fransız paydaşlarımıza, yol boyunca bizleri daima destekleyen, güçlendiren hocalarımıza, İzmir ayağını yürüten Akdeniz Akademisi’ne, her zamanki kolaylaştırıcılığı için İzmir Fransız Kültür Merkez Müdürümüz sevgili Juliette’e ve tüm proje paydaşlarımıza İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bir kere daha teşekkür ediyoruz. Bizim için çok kıymetli olan ve bu sürece de katkı verecek bir haberi de sizlerle paylaşmak isterim. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, Birleşik Kentler ve Mahallî İdareler (UCLG) Kültür Yönetişim Komitesi’nde yer alıyoruz. Bu misyonumuzla üstlendiğimiz bir misyon da 2015 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve 2030 yılına kadar ulaşılması hedeflenen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefine 18. Emel olarak Kültür Maksadının eklenmesidir. İki hafta sonra Barcelona’da bu misyonun savunuculuğunu Mondiacult 2025’te gerçekleştireceğiz. “
Program devam ediyor
İzmir’le birlikte Fransa’nın Kaç, Vitrolles ve Korsika kentlerinde düzenlenen forumlarla şekillenen projenin son ayağı olarak İzmir’de düzenlenen sempozyum; kültür, kentsel tasarım, ekoloji ve toplumsal iştirak başlıklarını buluşturan güçlü bir programa sahip. İki gün sürecek aktiflik kapsamındaki oturumlarda, yerli ve yabancı uzmanlar ve akademisyenler, şu hususları ele alacak: İzmir’den Akdeniz’e Bakış: İzmir’in Akdeniz içindeki tarihi ve kültürel rolü masaya yatırılacak. Denizle Münasebet, Tasarım ve Kültür: Kıyı dizaynları, bienaller ve ekosistem çalışmaları konuşulacak. Kültürün Mekânsal Boyutu: Çok kültürlü miras ve topluluklarının mekânsal ilgileri ele alınacak. Geçişlilik Alanları ve Tasarım İmkanları: İzmir’in ekolojik koridor projeleri, kent parklarının geleceği ve tasarım aktiflikleri pahalandırılacak. Kırsal ve Kentsel Dönüşümler: Kent planlaması, ekolojik hafıza, kültür rotaları ve tarım odaklı yeni yaklaşımlar paylaşılacak.
Manifesto imza töreni
Sempozyumun finalinde, 5 Eylül Cuma günü, İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay’ın da iştirakiyle “Akdeniz Kültür ve Ekoloji Kentleri Manifestosu” imza merasimi yapılacak. Manifesto, Akdeniz kentlerinin kültür aracılığıyla ekolojik dönüşüme ve sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlama iradesini simgeleyecek.
İzmir’den Akdeniz’e kültürel diplomasi
Kültürle İşlenmiş Bölgeler projesi, İzmir’in Akdeniz’de kültürel diplomasi alanında görünürlüğünü güçlendirirken; tabiat, turizm, tarım ve etraf alanlarında sürdürülebilir prototiplerin hayata geçirilmesine katkı sunmayı hedefliyor. İzmir’in Akdeniz kimliğini memleketler arası boyutta tartışan tarihi buluşma kapsamındaki tüm oturumlar ise halka açık olarak düzenleniyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
