Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, yürüyüşün özellikle ruhsal sıhhat üzerindeki kısa ve uzun vadeli yararları ile toplum genelinde yaygınlaştırılmasının ehemmiyetinden bahsetti.
Kısa bir yürüyüş bile zihinsel reset misyonu görebiliyor!
Yürüyüşün, en ulaşılabilir ve en kolay görünen lakin tesiri çok derin olan bir antrenman biçimi olduğunu lisana getiren Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Psikolojik açıdan bakıldığında, tertipli yürüyüşün gerilim düzeyini azalttığı, tasayı hafiflettiği ve depresif belirtileri azaltmaya yardımcı olduğu bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.” dedi.
Uzun yıllar süren çalışmaların, haftada 150 dakika yürüyen bireylerin depresyon riskinin yaklaşık yüzde 30 daha düşük olduğunu gösterdiğini hatırlatan Aydın, “Bunun sebebi, yürüyüş sırasında salgılanan endorfin ve serotonin üzere ‘iyi hissettiren’ hormonlardır. Günlük hayatta basitçe söylemek gerekirse, yürüyüş zihni toparlar, kanıyı berraklaştırır ve ruhu rahatlatır. Bilhassa ağır iş temposunda kısa bir yürüyüş bile zihinsel reset misyonu görebilir.” halinde konuştu.
Her yürüyüş güzel, lakin tabiatta yapılan yürüyüş ‘çifte etkili’…
“Şehir içinde yapılan yürüyüş de elbette yararlıdır, fakat tabiat yürüyüşlerinin ekstra katkıları vardır.” diyen Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Doğada yürümek, yalnızca hareket etmeyi değil, birebir vakitte çevresel faktörlerden beslenmeyi de içerir. Kuş sesleri, pak hava, yeşil renklerin sakinleştirici tesiri beyin üzerinde direkt rahatlatıcı bir tesir yaratır.” dedi.
‘Yeşil alan terapisi’ olarak bilinen çalışmaların, tabiatta geçirilen 20 dakikalık bir yürüyüşün bile kan basıncını düşürdüğünü, zihinsel yorgunluğu azalttığını ve yaratıcılığı artırdığını gösterdiğini kaydeden Aydın, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Şehirde yürürken kalabalık, gürültü ve trafik dikkati dağıtabilir. Yeniden de kentte yürüyüş yapmak, hareketsiz kalmaktan çok daha yararlıdır. Spor salonunda ya da konutta koşu bandında yürümek de kalp-damar sıhhatini ve kas sistemini güçlendirir. Lakin ruhsal açıdan bakıldığında, tabiatın sunduğu çok-duyulu tecrübesi tam olarak vermez. Velhasıl, her yürüyüş uygundur, lakin tabiatta yapılan yürüyüş ‘çifte etkilidir’ diyebiliriz.”
Kısa vadede ruh halini düzeltiyor, uzun vadede duygusal dayanıklılığı artırıyor!
Yürüyüşün kısa vadede ruh halini süratle güzelleştirdiğine değinen Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Zihinsel olarak sıkıştığınız bir anda dışarı çıkıp 15 dakikalık bir yürüyüş yaptığınızda dert seviyenizin düştüğünü, niyetlerinizi daha net toparlayabildiğinizi fark edersiniz. Bunun nedeni, yürüyüşün beynin dopamin ve endorfin üretimini süratle artırmasıdır.” dedi.
Uzun vadede ise sistemli yürüyüşün, daha kalıcı bir duygusal istikrar sağladığına vurgu yapan Aydın, “Araştırmalar, yürüyüşün beyin yapısını bile olumlu tarafta değiştirdiğini gösteriyor. Nizamlı antrenman yapan bireylerde öğrenme ve hafıza ile bağlantılı beyin bölgesi hipokampus hacminin arttığı görülmüştür. Bu, yalnızca daha uygun bir hafıza değil, tıpkı vakitte daha dirençli bir his düzenleme sistemi manasına gelir. Yani kısa vadede ruh halini düzeltir, uzun vadede ise duygusal dayanıklılığı artırır.” açıklamasını yaptı.
Yürüyüş, kent ömrünü düzgünleştiren bir alışkanlık olarak görülmeli!
Yürüyüşü yaygınlaştırmanın en kıymetli yolunun, onu günlük hayatın doğal bir kesimi haline getirmek olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, sözlerini şöyle tamamladı:
“Belediyeler inançlı, aydınlatılmış ve yeşil yürüyüş yolları yapmalı. Beşerler kendini inançta hissettikçe yürüyüş alışkanlığı artar. Mahallede ya da iş yerlerinde küme yürüyüşleri düzenlenebilir. Beşerler toplumsallaşırken hareket etmeyi daha kolay benimser. Medyada ve okullarda yürüyüşün ‘sağlık yatırımı’ olduğu daha çok vurgulanmalı. Örneğin Japonya’da ‘orman banyosu’ kültürü halk sıhhatinin bir modülü haline geldi. Otomobil ya da toplu taşıma yerine kısa aralarda yürümeyi tercih etmek, asansör yerine merdiven kullanmak üzere küçük değişiklikler bile büyük fark yaratır.
Toplum genelinde yürüyüş, yalnızca ferdî sıhhat değil, birebir vakitte toplumsal bağları güçlendiren ve kent hayatını uygunlaştıran bir alışkanlık olarak görülmeli.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
